MAGAZİN GAZETE DERGİ TV | Türkiye'nin En Kolay Okunan Haber Magazin Sitesi

05 Mayıs 2024 Pazar 21:03
Chrome Kullanıyorsanız:
1.Tarayıcınızın sağ üstündeki, şuna benzeyen düğmeye tıklayın:
2.Options veya Seçenekler yazan kısma tıklayın.
3.Home Page veya Ana sayfa yazan kısma sitemizin adresini yapıştırın ve kaydedin.

Firefox Kullanıyorsanız:
Sitemizin adresinin tamamını seçin ve tutup anasayfa düğmesine sürükleyin.

Anasayfa düğmesi genelde şöyle görünür:

ANASAYFA GÜNDEM FLASH Erol Aksoy'un mahkemeye başvurusu

Görüş ve Düşünceleriniz?

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhattapları tarafından dava açılabilmektedir.

TÜM DETAYLAR

Erol Aksoy'un mahkemeye başvurusu

Erol Aksoy'un SHOW TV ile ilgili mahkemeye yaptığı başvurunun tüm detayları..
24 Ekim 2013 Perşembe 17:18

İSTANBUL NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ      

SAYIN BAŞKANLIĞINA

         4 İdare Mahkemesi 2013/2176                                                              

Yürütmenin Durdurulması Ve Duruşma Taleplidir

 

DAVACI                      :Erol AKSOY 

                                       2. Haziran Sokağı, No:9/4 Tarabya/İSTANBUL

 

DAVALI                      :Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu  

                                      Büyükdere Cad. No:143         Esentepe/İSTANBUL

 

KONU                                   :Show TV logosuyla yayın yapan AKS Televizyonculuk ve Filmcilik A.Ş.’nin (“AKS TV A.Ş.”) Ciner Grubuna devredilmesine ilişkin davalı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (“TMSF” veya “Fon”) 06.06.2013 tarih ve 2013/159 sayılı Fon Kurulu kararının, davalı İdarenin savunması alınmadan ya da savunmasının alınması durumunda cevap süresi kısaltılarak İYUK m.27 uyarınca öncelikle YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA ve ardından İPTALİNE, yargılamanın DURUŞMALIolarak yapılmasına karar verilmesi talebidir.

TEBLİĞ TARİHİ                 :05.08.2013

 

AÇIKLAMALAR                 :

 

I.                        OLAYLAR

 

1.                Davalı Fonun, AKS TV A.Ş.’deki Çukurova Grubu hisselerine ve BMC şirketine, Çukurova Grubunun Fon’a olan borçlarının tahsilini teminen 16.05.2013 tarihinde el konulduğu açıklanmıştır (Ek-1: 17.05.2013 tarihli resmi internet sitesinden alınan TMSF duyurusu).

 

2.                Daha sonra 24.05.2013 tarihli duyuru ile Çukurova Grubunun sahip olduğu diğer medya şirketlerine de (Aks TV’nin sahibi olan Çukurova’ya ait T Medya başta olmak üzere, Atlas Yayıncılık, Eksen Yayıncılık, Krea İçerik Hizmetleri (Digitürk) gibi) davalı Fon tarafından el konulduğu açıklanmıştır (Ek-2: 24.05.2013 tarihli TMSF duyurusu).

 

3.                Her el koyma işleminde olduğu gibi bu şirketlerin yönetimine de davalı Fon’un memurları atanmıştır. AKS TV A.Ş. yönetimine TMSF Başkan Yardımcısı Mehmet Ali İSLAMOĞLU Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, TMSF 1. Tahsilat Daire Başkanı Hamit SARI Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’na, TMSF 1. Tahsilat Dairesi Grup Koordinatörü Nevzat AVUNÇ Yönetim Kurulu üyeliğine, TMSF 1. Tahsilat Dairesi Grup Koordinatörü Arzu YÜKSEL Yönetim Kurulu üyeliğine, TMSF 2. Tahsilat Dairesi Grup Koordinatörü Oğuz AKYÜZ Yönetim Kurulu üyeliğine atanmıştır (Ek:3: 17.05.2013 tarihli TMSF duyurusu). Hepsi de TMSF’de görevlidir.

 

4.                El konulan Çukurova medya şirketleri arasında AKS TV A.Ş. hisselerinin %80’ini elinde bulunduran T Medya şirketi de bulunmaktadır ve T Medya şirketinin yönetimine de davalı Fon tarafından atanan kişiler ekte yer almaktadır (Ek-4: 04.06.2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi). Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanan yukarıda bahsi geçen Mehmet Ali İslamoğlu halen TMSF Başkan Yardımcısı ve İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanı, Turan Korkmaz ise TMSF Destek Hizmetleri Daire Başkanıdır.

 

5.                Ayrıca davalı Fon’un 21.05.2013 tarihli duyurusu ile söz konusu devralma hakkında bilgi verilmiş, Çukurova ile 398 Milyon USD borç tutarında ödeme sözleşmesi imzalandığı ancak Çukurova’nın temerrüde düştüğü ve şirketlerin merkezlerinde fiili haciz işlemi yapıldığını açıklamıştır.  Bu resmi duyuruda Show TV ve BMC şirketleri kastedilerek aynen şu ifadeler kullanılmıştır: “Söz konusu şirketlerin en kısa sürede Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında satışı yapılarak faaliyetlerinin devam etmesi sağlanacaktır” (Ek-5: 21.05.2013 tarihli TMSF duyurusu).

 

6.                Bu noktada belirtmek gerekir ki 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m.134/6’te düzenlenen ve davalı Fon’a verilen kanuni bir yetki olan Ticari ve İktisadi Bütünlük ilanı sayesinde, TMSF alacakları başta olmak üzere tüm kamu alacakları özel kişilere olan borçların önüne geçmekte ve şirketin iflası da önlenerek varlıklarınen yüksek bedelden satışı ve tahsilatı mümkün olmaktadır.

7. 31.05.2013 tarihi itibariyle ise kamuoyunda aniden SHOW TV’nin Ciner Grubu’na ihalesiz satıldığı haberleri yer almıştır.

 

8. Bu süreçte bizzat 12.07.2013 tarihli yazı ile (Ek-6: 12.07.2013 tarihli Başvuru Dilekçesi) davalı Fon’a başvurarak Show TV satışı ile ilgili bilgi almak istedim. Bu dilekçemde;

-  Show TV satışından elde edilen tahsilattan Erol Aksoy Grubu borcundan ne kadar düşüldüğü,

-  Satışa onay veren Fon Kurulu kararının tarih ve sayısı,

-   Erol Aksoy Grubu hisselerinin satışının kim tarafından gerçekleştirildiği,

-  Hisselerin Ciner Grubu adına hangi tarihte tescil edildiği,

- Ve ayrıca Ticari ve İktisadi Bütünlük oluşturularak satış yapılmasının kamu yararına ve Fon’un tahsilatı açısından daha uygun olduğu için bu hususta Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında bazı sorular yöneltilmiştir.

 

9. TMSF tarafından bu başvurumuza verilen 02.08.2013 tarihli ve 209 sayılı yanıtta, Show TV satışından Erol Aksoy Grubu borcu için 7.603.882,17-USD tahsilat yapıldığı, Erol Aksoy Grubu hisselerinin Fon mülkiyetinde olduğu gerekçesiyle (bu hususta İstanbul 1. İdare Mahkemesi 2011/1957 E. sayılı dosya ile hukuk dışı mülkiyetin iptali hakkında derdest dava bulunmasına rağmen) Fon tarafından satıldığı ve AKS TV A.Ş. hisselerinin Ciner Grubuna devrine ilişkin Fon kurulu kararının tarih ve sayısı bildirilmiş ancak satışın neden Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında yapılmamış olması gibi sorulara yanıt verilmemiştir (Ek-7: 02.08.2013 tarih ve 209 sayılı TMSF cevabı).

 

10. Bunun üzerine tarafımca tekrar 19.08.2013 tarihli başvuru dilekçesi ile AKS TV A.Ş. satışı sebebiyle Erol Aksoy Grubu hisselerine karşılık olarak tahsilatın, AKS TV A.Ş.’deki hisselerin yüzde kaçı üzerinden hesaplandığı ve kamu alacağı önüne geçirilen 5 milyon USD ve üzerinde alacağı olanların listesi talep edilmiştir (Ek-8: 19.08.2013 tarihli Başvuru Dilekçesi).

 

11. Bu dilekçeme davalı Fon tarafından verilen yanıtta tahsilat tutarının %17,07 hisse oranı esas alınmak ve bununla birlikte şirkette yapılan nakdi sermaye artırımları etkisi arındırılmak suretiyle hesaplanmış olduğu ve AKS TV A.Ş. ile Show Bağlantılı Varlıklar için ödenen bedelin %7,84’üne tekabül ettiği bildirilmiştir. Ancak kamu alacakları önüne geçirilen piyasa alacaklılarının listesi (tabii ki davalı Fon tarafından bilinmesine, tetkik edilmesine ve ona göre kararı alınmış olmasına rağmen), AKS TV A.Ş.’den talep edilmesi gerektiği gerekçesiyle tarafımıza bildirilmemiştir (Ek-9: 10.09.2013 tarihli TMSF cevabı).

 

12. Bu cevabi yazılar üzerine tarafımca, hissedarlığımızın bulunduğu Show TV’nin Ciner Grubuna devri ile ilgili olarak alındığı bildirilen 06.06.2013 tarih ve 2013/159 sayılı Kurul kararının bir sureti talep edilmiştir (Ek-10: 23.08.2013 tarihli Başvuru Dilekçesi).

 

13. Ancak davalı Fon tarafından 16.09.2013 tarihli ve 264 sayılı cevabi yazıda, bu kararının içeriğinin bir başka hakim ortağı da ilgilendirdiği gerekçesiyle ilgili bölüm tırnak içinde cevabi yazıda yer almıştır (Ek-11: 16.09.2013 tarih ve 264 sayılı TMSF cevabı). Bu yazıya göre işbu dava konusu 06.06.2013 tarihli ve 2013/159 sayılı Kurul kararının içeriği şu şekildedir:

 

“…AKS TV’nin tüm hisseleri ile Show logosu eklentili ve /veya markalı şirketlerin hisseleri ve/veya markaları için devir ve satış bedelinin 375.000.000-USD + RTÜK Frekans Bedeli 48.800.000-TL’nin (31.05.2013 tarihli kur 1,85-TL’den karşılığı 26.378.378-USD) toplamı olduğu,

 

Bu meblağın 97.000.000-USD’sinin üçüncü kişi hissedarlara ödenmek ve Çukurova Grubu ile Erol Aksoy Grubunun fona olan borçlarına mahsup edilmek üzere Fona tevdi edileceği,

 

304.000.000-USD’lik kısmının ise “TMSF Dışı Borçların” ödenmesinde kullanılacağı,

 

TMSF dışı borçların kapanış sırasında 304.900.000-USD’den fazla olduğunun tespiti halinde Çukurova Grubunun fazla tutarı ödeyeceği, daha az olduğunun tespiti halinde ise aradaki farkın alıcı tarafından Çukurova Grubu ile Erol Aksoy Grubunun borçlarına mahsup edilmek üzere Fona ödeneceği,

 

Satış bedelinin TMSF dışı borçlar düşüldükten sonra kalan kısmının Fonun Çukurova Grubu ile Erol Aksoy Grubundan olan alacaklarına mahsup edileceği..”

 

Söz konusu kararın tam metni elimizde olmayıp Sayın Mahkemece davalı Fon’dan celbini talep ederiz.

 

14. Dolayısıyla Türkiye’nin en büyük televizyon kanallarından biri olan Show TV, davalı Fon tarafından Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında olmaksızın ve ihale açılmaksızın, hukuka aykırı olarak Ciner Grubuna satılmış ve yalnızca 97 Milyon USD tahsil edilmiştir.

 

15.  Nitekim 16.09.2013 tarihinde davalı TMSF tarafından yapılan açıklamada,Ticari ve İktisadi Bütünlük ilanı ile ilgili açıklama (ya da bu yönde alınmış ve kamuoyu ile paylaşılmayan karar varsa bu karar) hiçe sayılarak Show TV hisselerinin Çukurova Grubu tarafından Ciner Grubuna RIZAİ OLARAK SATILDIĞI bildirilmiştir (Ek-12: 16.09.2013 tarihli TMSF duyurusu).

 

16. Dolayısıyla davalı Fon, özellikle medya sektöründeki el koymalarında istisnasız olarak uyguladığı rutin satış yönteminden (ATV, Sabah ve Star TV satışları gibi) keyfi olarak vazgeçmiş ve kamu yararına da aykırı olarak Ticari ve İktisadi Bütünlük olanağına ve bu yönde açıklama yapmış olmasına rağmen, bundan faydalanmayarak ihale açmaksızın satışı gerçekleştirmiştir ve piyasa alacaklılarını kendi ve diğer kamu alacaklılarının önüne koymuştur. Söz konusu satış işlemindeki hukuka aykırılıklar aşağıda açıklanmıştır.

 

II.  İPTAL NEDENLERİ

 

1. Dava Konusu Satış İşlemine Karşı Dava Açma Ehliyetimiz Mevcuttur.  

Davalı TMSF Fon Kurulu’nun, Ciner Grubuna devredilmesine karar verdiği veShow TV logosu ile yayın yapan Aks TV A.Ş.’de Erol Aksoy Grubu olarak %17,07 oranında hissedarlığımız söz konusudur. Bu şirketteki hisselerimize davalı Fon tarafından hukuka aykırı olarak el konulmuştur ve bu el koyma işlemine karşıİstanbul 1. İdare Mahkemesi’nin 2011/1957 E. sayılı dosyası ile dava açılmıştır ve dava derdesttir.

Bununla birlikte Aks TV A.Ş.’de gerçekleştirilen hukuk dışı ve bilahare mahkemece iptal kararı verilen sermaye artırımları sonucunda Erol Aksoy Grubunun hisse oranı düşürülmek istenmiştir. Ancak bu sermaye artırımlarının kötü niyetli olması sebebiyle Çukurova’ya karşı açmış olduğumuz dava İstanbul 31. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/41 E., 2011/74 K. sayılı kararıyla lehimize tecelli etmiş, dava temyizen Yargıtay’da derdesttir.

Bu koşullar altında Show TV’nin Ciner Grubuna satışına ilişkin işleme karşı dava açma ehliyetimizin bulunduğu tartışmasızdır. Nitekim satış sonucunda elde edilecek tahsilattan, Erol Aksoy Grubu’nun davalı Fon’a olan borcundan hissemiz oranında bir meblağ düşülecektir. Bu nedenle satış bedelinin en yüksek olmasının ve satışın hukuka uygun gerçekleşmesinin Erol Aksoy Grubunun menfaatine olduğu izahtan varestedir.

Benzer şekilde daha önce davalı Fon’un Erol Aksoy Grubu şirketlerinden sayarak el koyduğu Doğuş Çelik Cıvata Sanayi A.Ş.’nin mülkiyetinde bulunan taşınmazın satışına ilişkin olarak tarafımca şahsen dava açılmıştır. Bu davada İdare Mahkemesi hukuka aykırı olarak söz konusu şirkette Yönetim Kurulu üyesi olmadığımız için, ehliyet yokluğundan davanın reddine karar vermiştir. Ancak Danıştay 13. Dairesi ekte sunduğumuz kararda, İktisat Bankası T.A.Ş.’nin hakim ortağı bulunduğum için, dava konusu satış işlemi ile menfaat ilgimizin bulunduğuna karar vermiş ve hukuka aykırı kararı bozmuştur (Ek:13- Danıştay 13. Dairesi 2006/1242 E., 2006/3060 K. sayılı kararı). Dolayısıyla dava konusu olayda da İdari Yargılama Usulü Kanunu m.2 anlamında menfaatim bulunan satış işlemine karşı dava açma ehliyetim vardır.

Ayrıca dava konusu satış işleminde iki tarafın hissesi vardır, şahsımın ve Çukurova Grubunun. Hisselerin beraberce aynı anda ve hatta aynı Fon Kurul kararı ile satılmış olmaları, yani %80 ile beraber şahsımın %17’lik hissesine el konulduktan sonra (iptal davası derdest olmasına rağmen) satılmış olması tümüyle menfaatimi ilgilendirmektedir. Çukurova’ya verilen %80’nin bedeli üzerinden hisselerim de satılmıştır. Bu bakımdan Çukurova Grubu’na verilen %80 hisse bedelinin hangi fiyattan ve hangi şekilde, ihaleli veya ihalesiz mi, borçları içinde veya dışında mı olup olmadığı, şahsımın menfaatini ve şahsımdan yapılan tahsilatı doğrudan ilgilendirmektedir.

 

2. Show TV’nin, 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu m.134/6 Uyarınca Ticari ve İktisadi Bütünlük Kapsamında Olmaksızın Satılması ve Satışın İhalesiz Olarak Yapılması Kamu Yararına ve Hukuka Aykırıdır.

Takdir edileceği üzere Show TV, Türkiye’deki en büyük dört televizyon kanallarından biridir. Kanal, sahip olduğu yayın hakları, reklam ve izleyici kitlesi ile marka değeri ve güncel programları göz önünde bulundurulduğunda, her zaman en çok izlenen televizyon kanalları arasında yer almıştır. Bu bağlamda bu niteliklere sahip bir TV kanalının Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında olmaksızın “rızai” iddia edilen bir yolla satışı usulsüz, kamu yararını gerçekleştirmekten çok uzak ve hukuka aykırıdır.

Öyle ki 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 134. maddesinin 6. fıkrası[1], davalı Fon’a verilen önemli bir yetkiyi düzenlemektedir. Buna göre davalı Fon, varlıkların tek tek satışı yerine daha yüksek getiri sağlayacak bir bütünlük arz etmesi açısından, el konulan mal, varlık ve hakları Ticari ve İktisadi Bütünlük ilan ederek buna ilişkin Yönetmelik hükümlerine göre satışı gerçekleştirmek hak ve yetkisine sahiptir.

Konu hakkındaki bir Danıştay[2] kararında ifade edildiği üzere, “…Yasaya göre, ticari ve iktisadi bütünlük oluşturacak şekilde satış yapılmasının amacı, 6183 sayılı Kanun'un öngördüğü varlıkların tek tek satışı yöntemi yerine, daha yüksek getiri sağlayacak bir bütünlük halinde satışının gerçekleştirilerek, Fon alacaklarının kısa sürede tahsili ve haczedilen varlıkların en yüksek değerde satılarak bu suretle borçlu ve alacaklıların menfaatlerinin en üst seviyede korunmasıdır.” (Ek-14).

Önemle belirtilmelidir ki Türkiye’nin bir diğer büyük kanalı Star TV A.Ş., davalı Fon tarafından Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında satılmış ve satışına ilişkin olarak açılan dava sonucunda Danıştay, satışın Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında yapılmış olması gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Bu hususta Danıştay 13. Dairesinin 11.01.2011 tarihli[3] kararında (Ek-15) aşağıdaki ifadeler yer almaktadır:

“…Yukarıda alıntısı yapılan Kanun hükümleri değerlendirildiğinde; 6183 sayılı Kanun'un öngördüğü varlıkların tek tek satışı yöntemi yerine, ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturularak satış yapılmasında, bir bütünlük halinde satışının daha yüksek getiri sağlayacak olması, Fon alacaklarının kısa sürede tahsili ve haczedilen varlıkların en yüksek değerde satılarak bu suretle borçlu ve alacaklıların menfaatlerinin en üst seviyede korunmasının amaçlandığı görülmektedir.

Bakılmakta olan davada "… TV Ticarî ve İktisadî Bütünlüğü"ne dahil şirketlerin, Banka'nın hâkim ortağı olan … Grubu şirketlerinden olduğu ve hâkim ortak ve yöneticileri adına hareket ettiğinin belirlendiği, adlî yargı kararı ile haklarında tedbir kararı alındığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, 4389 sayılı Kanunun 14, 15/7-a, 4969 sayılı Kanunun Geçici 2 ve 5411 sayılı Kanunun 134 ile Geçici 11. maddeleri uyarınca Fon'un bu şirketlerin tamamının ve/veya bir kısmının ( temettü hariç ) satışını yaparak, bu satışlardan elde edilen tutarları Fon alacaklarına mahsup etmeye yetkili olduğu, bu Kanun hükümleri çerçevesinde 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak cebri icra satışlarında; haczedilen gayrimenkul, menkul ve lisans, ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden doğan haklar da dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıkların ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturacak şekilde satabileceği ve satışın Fon Kurulu kararının onayı ile kesinleşeceği açıktır.

Bu durumda; kamu kaynakları ile ödenen, Bankaca beyan edilen tasarruf mevduatı tutarı ile Fon tarafından tespit edilen tasarruf mevduatı tutarı arasındaki farkın tahsili için oluşturulan ve muhammen bedeli 155.000.000-ABD Doları olarak belirlenen "… TV Ticarî ve İktisadî Bütünlüğü"nün, yapılan ihalesi sonucu 306.500.000-ABD Doları bedelle satıldığı göz önünde bulundurulduğunda, Fon'a tanınan yetkiler dahilinde tesis edilen satışın onaylanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.”

Bu açıklananlar ve emsal kararlar ışığında dava konusu satış işleminin Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında gerçekleştirilmemesi neticesinde Türkiye’nin en büyük kanallarından olan Show TV, son derece düşük bir tahsilat ile Ciner Grubuna satılmıştır. Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında olmaksızın ve ihalesiz olarak yapılan bu satışın kamu zararına yol açtığı açıktır.

Zira Kanun’da ifade edildiği üzere Ticari ve İktisadi Bütünlük arz eden mahcuzların iki yıl süreyle Fon’un izni olmadan muhafaza altına alınması ve satışı talep edilemez ya da mahcuzların satışına ve maliklerinin iflasına dahi karar verilemez. 

Ayrıca konu hakkındaki Yönetmelik[4] hükümleri, son derece detaylı bir ilan, bedel tespiti ve satış prosedürü öngörmekte olup Yönetmelikte öngörülen usullerle satış yapılması durumunda daha fazla alıcıya ulaşılacak ve alınacak bir ihale kararı sonucunda satış konusu malvarlığı unsurunun en iyi yüksek bedelle satılması söz konusu olabilecektir ve üstelik tahsilatta TMSF ve kamu alacakları öncelikli olacaktır.

3. Davalı Fon, Show TV’nin Satışını İktisadi ve Ticari Bütünlük Kapsamında Yapmayarak Takdir Yetkisini Hukuka Aykırı Kullanmış ve Tahsilatın Düşük Bedelle Yapılmasına Muvafakat Ederek Kamu Zararına Yol Açmıştır.

Davalı Fon Ticari ve İktisadi Bütünlük ilanı konusunda Kanun’un kendisine tanıdığı takdir yetkisini hukuka aykırı kullanmıştır. Zira İdare takdir yetkisini kullanırken kamu yararını mutlaka gözetmelidir. Ancak dava konusu satış işlemi sebebiyle kamu yararından ziyade kamu zararı doğduğu açıktır. Çünkü Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında yapılacak bir satışta, elde edilen tüm gelir, Aksoy ve Çukurova Grubu borçları sebebiyle kamu alacağı sayılan Fon alacaklarına mahsup edilecekti. Bir başka deyişle Fon alacakları, özel alacakların önüne geçecekti. Bu sayede dava konusu Fon Kurulu kararında belirtilen 305.000.000-USD de benden gizlenmiş olan zaten milyon kazanan dizi ve yarışma yapımcılarına veya yabancı film satıcılarına değil, devletin kasasına girmiş olacaktı.

Ancak günlük gazetelere yansıdığı üzere, dava konusu satış işlemi ile davalı Fon, ilk kez üçüncü kişi alacaklarını, kamu alacağının önüne geçirmiştir. Zira ekte sunduğumuz 03.07.2013 tarihli Taraf gazetesinden Hüseyin Özay imzası ile çıkan haberlerde “Devlet bahane Show şahane” başlığıyla çıkan haberde şu ifadeler yer almıştır (Ek-16).

“Bugüne kadar yaptığı tahsilatlarda öncelikli olarak Fon alacağını ve vergi borçlarını tahsil eden TMSF, Show TV satışı ile ilk kez, üçüncü alacaklıların borçlarını kamu alacağı önüne geçirdi. Böylece devlet adına tahsilat yapan Fon’un “Kamu alacağını tehlikeye atmamak için yayın grubuna el koyduk” açıklaması bahaneden öteye gidemedi. Kamu, televizyonun satışından istediği geliri elde edemedi”.   

Benzer şekilde Sözcü Gazetesi’nin 28.06.2013 tarihli haberinde de (Ek-17) “Ciner Grubu 402 milyon dolara borçları ile aldığı Show TV’ye 92 milyon dolar nakit ödedi. Alacaklıları ikna edip kanalı daha ucuza getirilebileceği konuşuluyor” ifadelerine yer verilmiştir. Bu haberde Show TV satışı daha önceki ATV ve Star satışları ile karşılaştırılmış ve Show TV’ye biçilen bedelin bu nedenle kafa karıştırdığı belirtilmiştir. Öyle ki davalı Fon, Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında Sabah ve ATV’yi 1.1 milyar USD’ye ve izlenme oranı çok düşük olan Star TV’yi de 327 milyon USD’ye satmış ve tahsil etmiştir. Bu satışlardan yapılan tahsilatlar düşünüldüğünde, Show TV’nin satış tahsilatının son derece düşük olduğu ortadadır.

Sonuçta davalı Fon, Show TV’de bulunan gerek Erol Aksoy Grubu hisselerine ve gerekse Çukurova Grubu hisselerine, “Fon’un alacaklarının tehlikede olduğunu ve alacaklı olduğu tutarları tahsil edebilmek amacıyla” el koymuştur. Bu açıdan değerlendirildiğinde davalı Fon, Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamındaki ihaleli bir satış sayesinde, satıştan elde edilecek tüm tahsilatı Grup borçlarına mahsup edebilecekken; vaki satış şekli ile sadece ve sadece 97.000.000-USD Fon alacağını tahsil edebilmiştir. Bu açıdan bakıldığında da dava konusu idari işlem, amaç ve sebep ögeleri yönünden sakattır ve iptali gerekmektedir.

4. Show TV’nin Satış Bedeli Son Derece Düşük Olup Davalı Fon 2009 Yılında Show TV’nin Bedelini Borçlar Düşüldükten Sonra 400 Milyon USD Olarak Tespit Etmiştir. Bu Nedenle de Satışın İptali Gerekmektedir.

Dava konusu Show TV satışı TBMM’de de tartışılmıştır. Öyle ki Antalya Milletvekili Sayın Av. Gürkut Acar tarafından 7/26612 sayılı önerge verilmiş ve satışa dair bazı hususlar sorulmuştur. Bu önerge üzerine davalı Fon tarafından dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz 01.08.2013 tarihli cevapta (Ek-18) satışın rızai yapıldığı, alıcı ile satıcı arasındaki sözleşmenin davalı Fon tarafından “Alacaklı Kamu İdaresi ve Rehin Alacaklısı” sıfatıyla imzalanarak satışa muvafakat edildiği, Ticari ve İktisadi Bütünlük ve ihale hazırlıklarının devam ettiği aşamada Çukurova Grubu ile Ciner Grubu arasındaki satışa dair ön protokolün Fon’a sunulduğu ve Fon alacaklarının tahsil ve tasfiyesini hızlandıracağı dikkate alınarak satışa muvafakat edilmesinin uygun bulunduğu, satış sürecinin tamamlandığı ve Değerleme Raporu ile satış bedelinin örtüştüğü bildirilmiştir. Aynı şekilde İstanbul Milletvekili Sayın Umut Oran’ın 7/28164 sayılı önergesine de davalı Fon 16.08.2013 tarihli yazısıyla aynı minvalde cevap vermiştir (Ek-19). Cevaplardan görüleceği üzere Türkiye’nin dördüncü büyük televizyonunun satışından yalnızca 97 Milyon USD tahsilat yapabilen davalı Fon, Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’ye yaptırttığı hızlı bir değerleme ile Show TV’nin toplam değerini tesadüfen 95 Milyon USD bulmuş ve görünürde 2 Milyon USD fazla ile Fon yöneticileri başarılı bir satış yapmışlardır. Her nasılsa 398 Milyon USD borca karşılık rehnedilen hisselerin değerleri Fon tarafından kabul edilmiş olan 400 Milyon USD’den 95 Milyon USD’ye düşmüştür..

Ancak Sayın Mahkemeden, Halk Yatırım Menkul Değerler raporunun siparişinin hangi gün ve kaç sayılı yazıyla istendiğini ve Değerleme Raporunun bu siparişten ne kadar zaman sonra teslim edildiğini davalı Fon’dan sormasını talep ederiz. Görülecektir ki aradan geçen fevkalade kısa bir müddette böyle bir rapor yazılamaz, raporu yazabilmek için ne Türk televizyonunun en son piyasa durumu ve reytingler, ne de ileriye dönük pazar payı projeksiyonları yapılamayacağı gibi Show TV’nin gerçek bedeli ve ilerideki nakit akışları ile bugüne indirgenmiş net değeri bu kısa sürede meydana çıkamaz, raporun TMSF tarafından, yönetimi aklayabilmek için yapılmış olduğu açıkça meydana çıkacaktır. Davalı Fon hem Rehin Alacaklısıolduğunu itiraf etmiş, hem de “hızlandırmak” adına 300 Milyon USD teminatın tahsilinden vazgeçmiştir. Halbuki bir ihale düzenlemek 2 ay süre alırdı ve davalı Fon’un 12 senedir başarıyla uyguladığı bir yöntem idi.    

5.  Davalı Fon’un Rızai Olarak Nitelediği İhalesiz Satış, Gerçekten Rızai midir?

Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.

Etiketler: Erol Aksoy mahkemeye başvurusu Show TV Cinerler

FACEBOOK

YORUMLAR

TOPLULUK

YORUMLAR (0)

Yorum yapabilmek için üye olmalı ve giriş yapmalısınız.

Üye Olun Giriş Yapın

Bu habere yorum yapan ilk siz olun!

Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans, en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.