Datça Yarımadası, her yıl 15-18 Şubat'ta düzenlenen dört gün süren Badem Çiçeği Festivali'nde canlı ve renkli şenliklerle bahara erken başlıyor. Festival, bölgenin tarımsal özelliği olan ve tamamen çiçek açması gereken badem ağaçlarına odaklanan dört günlük tam bir etkinlik programına sahiptir.

Etkinlikler, badem temalı ve yerel ürünlerin sergilendiği stantlardan, çiftçiliğe odaklanan çeşitli etkinlik ve yarışmaların yanı sıra yerel mutfağın sergilenmesine kadar çeşitlilik göstermektedir. Seminer, panel, çalıştay, çocuk etkinlikleri, sergi ve kitap imza günlerinin yanı sıra konserler, yöresel müzik ve halk oyunları sunumları da gerçekleştirilecek.

Datça Yarımadası'nın iki tarafı baş döndürücü geniş bir sahil şeridi ve aradaki şirin ve pitoresk kasabalardır. Bu festival, beş farklı kasaba ve köydeki merkezlerin yanı sıra, her yerde stantlar ve eş zamanlı etkinlikler düzenlenecek olan bu çok günlük etkinliğin zemini olarak bir yürüyüş yolu oluşturarak bu özelliğinden yararlanıyor. Her lokasyonda çok sayıda ilgi çekici ve çeşitli etkinlikler yapılıyor ve bu Datça'yı keşfetmek için kesinlikle en iyi fırsat.

Dört gün sürecek festival boyunca Datça'nın sahil kasabası merkezinde her gün stantlar, sergiler, dans ve müzik performansları, Türkiye'nin önde gelen alternatif sanatçılarından bazılarının manşetlere taşıyacak performansları olacak.

Elif Çağlar'dan Necati ve Saykolar'a, Manus Baba'nın şovları, Datçalı Rampapa'nın gösterileri ve Burak Çalışkantürk'ün DJ performansı festivali oldukça “cool” bir etkinlik olarak nitelendiriyor. Merkez aynı zamanda en iyi badem ve badem ayıklama yarışmasının yanı sıra bölgenin en iyi badem bahçesine verilecek ödül gibi çiftçi temalı eğlenceli etkinliklere de ev sahipliği yapacak.

Festivalin son günü olan 18 Şubat Pazar günü ise yemek yarışması düzenlenecek ve “Yöresel Otlarla En İyi Soğuk Yemek”, “Bademli Soğuk Yemekler” kategorilerinde en iyi şefe ödül verilecek.

Tarihi korunan ve ismiyle "Eski Datça" anlamına gelen Eski Datça beldesi, bazı festivallerde seminer, çocuk gösterisi ve müzik performansına da ev sahipliği yapacak ve yenilenen eski taşı keşfetmek için harika bir fırsat sunacak. evler ve arnavut kaldırımlı sokaklar artık mağazalara, kafelere ve butik otellere ev sahipliği yapıyor.

Hızırşah Köyü'nde ipek atölyesinin yanı sıra kaya tırmanışı da gerçekleştirilecek ve cumartesi günü festival alanlarından bazılarına özel bisiklet turunun durağı olacak. Datça'nın en eski köyü olan Reşadiye'de yöreye özgü el sanatları sergilenecek.

Halk oyunları yarışmasının yanı sıra, Anadolu'nun buğday ve arpa ile et veya tavuktan oluşan tören yemeği keşkek dövülerek pişirilme gösterisi de yapılacak. Datça'nın bu kırsal köşe köyünde klasik müzikten geleneksel Türk türkülerine ve hatta DJ performansına kadar eğlence dolacak.

Palamutbükü, yaz aylarında el değmemiş kumsalı ve bu sahildeki geleneksel rustik balık restoranlarıyla tanınan bir sahil köyüdür. Yarımadanın bu güzel kısmı, yaz aylarında yüzmek için en iyi noktalardan bazılarını sunan, el değmemiş ve kristal berraklığındaki turkuaz denizi nedeniyle haklı olarak saygı görüyor.

Palamutbükü'nde festival süresince yerel zanaatkarların el sanatları, doğal ürünler ve yöresel mutfağın tanıtılacağı stantlar yer alacak. Yerel müzisyenlerin konserleri arasında Türkiye'nin ikonik gezgin ozanlarının çaldığı davul zurna sanatına ağırlık veriliyor. Ada benzeri yarımadanın diğer ucunda yer alan Emecik ise tüm gün sürecek bir doğa yürüyüşünün başlangıcı olacak.

Datça gerçekten Ege'nin bir cevheri ve Muğla'nın en sevilen tatil yerlerinden biri. En büyük dezavantajı uzak olması ama bu onun yararına oluyor çünkü oraya uçakla, arabayla, vapurla ya da üçünün karışımıyla yolculuk yapanlar orayı gerçekten sevdikleri için oradalar.

Güney kıyısındaki diğer tatil destinasyonlarından daha sakin ve rahattır ve şehirliler, doğa tutkunları ve entelektüeller için münzevi olmanın benzersiz ve geleneksel cazibesini korumuştur. Festival, yarımadanın en önemli noktalarında gerçekleştirilirken, denize bakan ve düzenli olarak tekne turlarıyla ziyaret edilen Knidos Antik Kenti de, binlerce yıl önceki yaşamın nasıl olduğunu görmek ve hayal etmek için bir manzara. arka planda deniz manzaralı amfitiyatro.

Her yıl düzenlenen bu festival, bahar hasat festivali sezonunun başlangıcını simgeliyor. Alaçatı ve Bodrum'da yerel şifalı bitkilere yönelik festivaller ve önümüzdeki birkaç ay içinde Urla Enginar Festivali bunu takip edecek.

Datça, daha durgun geçen kış aylarının ardından yurdun dört bir yanından binlerce ziyaretçinin hak ettiği bir tatile çıkacağı bu festivalle erkenden canlanıyor. Datça'yı keşfetmenin özel bir zamanı olan bu dört günlük festivalde herkesin ilgisini çekecek bir şeyler var.

Datça, Marmaris'e bağlanan bir yarımadanın ucunda yer aldığı için ulaşım hiç de kolay değil. Bu, Dalaman Havalimanı ya da Bodrum Havalimanı'ndan hizmet verildiği, ancak her ikisinin de arabayla 2-3 saatlik mesafede olduğu anlamına geliyor.

Bodrum'dan Datça'ya araba da alan feribotla ulaşım sağlanmaktadır. Bu küçük boyutlu gemide maceralı bir yolculuk, özellikle dalgaların gürlediği, pahalı olduğu ve yerlerin sınırlı olduğu bu nedenle erken rezervasyon yaptırmak çok önemli.

Datça'nın birçok köy ve sahil mahallesinde konaklama seçenekleri oldukça fazladır. Ancak en fazla seçeneğe sahip olan gerçek ilçe Datça'da konaklamak, sizi bu hareketli sahil kasabasındaki ana akşam etkinliklerine ve tüm restoran ve kafelere daha da yakınlaştıracaktır.

Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.