Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gezi Parkı eylemcilerinin, gözaltına alınanların salınması yönündeki talebini hatırlatarak, "Türkiye Cumhuriyeti bir kabile, bir aşiret devleti değil. Bir hukuk devleti. Hukuk devletinde herkes yaptığının karşılığını görür" dedi. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında gerçekleştirilen ve yaklaşık 6 buçuk saat süren Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç açıklamalarda bulundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çarşamba günü kimlerle görüşeceğini bilmediğini belirten Arınç, "Yine bizlere bakanlarımıza gelebilecek tüm talepleri demokratik bir olgunlukla karşılayacağımızı ifade edebilirim. İşin güvenlik, mali, dış itibar boyutu önemlidir. Bunlara zarar verecek tüm eylemlere karşı da güvenlik güçlerimizle istihbaratımızla, yetkili amirlerimizle mücadelemizi yürüteceğiz" diye konuştu. 

TAKSİM GEZİ PLATFORMU GÖRÜŞMESİNİN DETAYLARI 

Taksim Gezi Parkı Platformu ile görüşmesine de açıklık getiren Arınç şöyle konuştu: "Taksim Gezi Parkı Platformu 'gayri resmi' benden randevu istedi ben de memnuniyetle kabul etim. İçlerinde mimar odası, şehir plancıları odasından dört temsilci ile görüştüm. Ne istediklerini sorduğumda bana bazı şeyler söylediler. Ben kendilerine neyi yapabileceğimiz neyi yapamayacağımızı söyledim." 

Arınç, Taksim konusunda mahkemenin verdiği kararın uygulanacağını görüş alışverişlerinin ise devam edeceğini ifade etti. 

"TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR AŞİRET DEVLETİ DEĞİL" 

Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna vurgu yapan Arınç, "Siz kendinizi Taksim ile sorumlu görüyorsanız, veya insani çevreye duyarlı bir anlayışınız varsa biz sizi muhatap kabul ederiz. Bu konuyu yeni baştan görüşebiliriz. Ama diğer talepleriniz politik taleplerdir. İkincisi Türkiye bir hukuk devletidir. Böyle Patrona Halil İsyanı'nda kelle isteriz gibi, onu görevden alın, bunu şöyle yapın. Böyle bir anlayış 2013 Türkiye'sinde AK Parti iktidarında kesinlikle söz konusu olamaz. Yani siz bütün gözaltılar kaldırılsın ve serbest bırakılsın derken, polise karşı cinayet işleyenler de bunun içerisinde değil mi? Şu kadar ambulans, polis aracı yakanlara da bir şey yapılmasın mı? Türkiye Cumhuriyeti bir kabile, bir aşiret devleti değil. Bir hukuk devleti. Hukuk devletinde herkes yaptığının karşılığını görür. Hukuk devleti demek, kanun hakimiyetinin sağlandığı bir sistemin içinde olmaktır. Bunları aynı zamanda Taksim'deki bu duyguyu veya duyarlılığı temsil ettiği de tartışılmalı. Çünkü daha sonradan bizleri arayanlar bu işin esas muhatapları biziz. Onların söylediklerine itibar etmeyin dediler. Asıl muhatapları neden bizimle gelip görüşmedi o ayrı bir konu. Ama Taksim konusunda duyarlı olmak beni ziyarete gelenlerle sınırlı değil. Kusura bakmasınlar. Taksim ve İstanbul konusunda da 15 milyon insanın duyarlı olduğunu bu duyarlılığı da hükümetimiz gerektiği gibi karşılayacaktır" diye konuştu. 

"ZARAR GÖREN ESNAFA MÜJDE"

Eylemlerden dolayı Esnafın mağduriyetinin giderilmesi konusunda bir çalışmanın olup olmayacağına ilişkin bir soruya Arınç, "Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı ile telefonda görüştüm. Zarar gören esnafla ilgili görüştük. Zannediyorum kendilerine en kısa sürede müjdeyi vereceğiz" diye yanıt verdi. 

"EYLEMLERİN İÇ VE DIŞ GÜÇ BAĞLANTISI" 

Eylemlerde dış bağlantıların olduğuna dikkat çeken Arınç, "Elimizde somut deliller de var. Yargı ve siyasi bir değerlendirmenin içerisindeyiz. Bugünden bunları tek tek ifade etmek doğru olmaz. Olayın iç ve dış bağlantıları üzerinde duruyoruz" diye konuştu. 

Taksim Gezi Parkı eylemlerinin ilk günlerinde Kızılay'da başından vurulan Ostim işçisi Ethem Sarısülük'ün akıbetine ilişkin bilgi vermesi istenen Arınç, "Bu şahıs ölmedi. Tedavi altında durumu ciddi. Onunla ilgili soruşturma devam ediyor" dedi. 

"TÜRKİYE SAĞLAM AYAKLAR ÜZERİNDE"

Eylemlerin mali boyutuna değinen Arınç sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Sayın Maliye Bakanımız, Başbakan Yardımcımız Babacan, bu olaylarla ilgili, maliye piyasalarla ilgili Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda bilgi verdi. Hamd olsun ki hiç bir olumsuzluk görünmüyor. Her zaman borsada inişler çıkışlar olabilir. Her zaman bunların farklı sebepleri olabilir. Bu olaylarla ilgili de kısmen bir düşme hayır yoktur dersek bu da yanlış olur. Toplam endeks içinde yüzde 3'ü bile geçmiyor. Bu da dikkate alınacak bir konu değil. Türkiye'nin mali bakımdan zora düşmesini isteseler de muafak olamadılar. Finansmanımız da, finansman boyutu da, mali makro ekonomik göstergelerde de hamd olsun hiç bir gerileme söz konusu değil. Bu Türkiye'nin sağlam ayaklar üzerinde durduğunu gösteriyor." 

"ÇARŞI GRUBU GÖSTERİLERDEN ÇEKİLDİ"

Çarşı taraftar gurubu sözcüsü Bülent Ergenç'in Gezi Parkı olaylarında bıçaklanmasına ilişkin de bilgi veren Arınç, "Hamd olsun ki hayati tehlikesi yok. Taburcu oldu. Söyledikleri Türkiye'ye bir ibret olmalı. Bana ulaşan haberlerden Beşiktaş Çarşı gurubu bu gösterilerden tamamen çekilmektedir. Galatasaray, Fenerbahçe taraftarlarının da bu olayları gördükten sonra biz de bu işin içinde yokuz diyeceklerini veya dediklerini ben duymadım diye tahmin ediyorum. Ben taraftar gruplarının Türkiye'yi çok sevdiğini, Türkiye'de bir olumsuzluk istemediklerini tahmin ediyorum" ifadelerine yer verdi. 

VALİ MUTLU'NUN TWİTTER'DAN PAYLAŞTIKLARI 

İstanbul Valisi Hüseyin Mutlu'nun twitter hesabından Gezi Parkı olaylarına ilişkin paylaştıklarını değerlendirmesi istenen Arınç, şunları kaydetti: 

"Sayın Vali mülki amirdir. İstanbul'un yönetiminden, güvenliğinden, huzur ve asayişinden sorumludur. Ancak bu görevleri sırasında Emniyet Müdürümüzün, emniyet güçlerimizin belki de Valinin eğer bir ihmalleri varsa bu Mülkiye Müfettişleri'miz tarafından da incelenmektedir. Sayın Vali'nin bugüne kadar yaptığı görev itibariyle başarılı olduğuna inanıyorum. Ama her olayı farklı değerlendirmek gerekir. Bence bu iyi niyetli twittleri atan mülki amirleri sorgulamak yerine mesela bir Cumhuriyet Halk Partili Milletvekili Hüseyin Aygün'ün, komiserimiz Mustafa Adana'da şehit edildiğinde Reyhanlı'nın intikamı alındı şeklindeki twitini sorgulamak lazım. Bu milletvekili CHP'nin milletvekilidir. Bundan önceki konuşmalarında ve twitlerinde de halkı tahrik eden, olaylara yön veren daha çok kan akıtılmasını isteyen ve bundan memnun olan bir karakter içerisindedir. Yine bir İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel'in sayın Başbakanımıza hakaret eden 3,5 tane adamın slogan atmalarını görüp, Başbakana ağız dolusu hakaretler edenlere para ikramında bulunduğunun ön palana çıkarılması gerekir. Bunlar nasıl milletvekili olmuşlar. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu yapılanlardan haberi yok mudur? Yapmayın diyecek kadar gücü yok mudur? Yargı sürecinde bu kanunsuzluklar sorgulanacaktır."

Haber Editörü : Deniz ARSLANHAN

Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.