Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:
- Maalesef 19 vatandaşımızı kaybettik, 145 vatandaşımız yaralı. Şu an itibariyle 368 kişi gözaltına alınmış durumdadır.
BU DEVLETİ HİÇBİR ŞEYE FEDA ETMEYİZ
- Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk devletidir, kimse hukukun üstünde değildir. Kimse yurt dışında yaşanan acı olayları Türkiye içinde bir mesele gibi yansıtarak halkı tehdit etme cüretini gösteremez.Biz Kobani'ye bağrımızı açtık. Bu vandalizmi yapan şiddet meraklılarına sığınmadılar. Şimdi herkesin muhasebe etme vaktidir ve herkesin de bilmesi gerekir ki; biz bu devleti ve hukuk düzenini hiçbir şeye feda etmeyiz. Eğer böyle bir kargaşa ortamı yaratılmak isteniyorsa ki birileri böyle bir çaba içindelerse onlar da bilmeliler ki, kendi başları daraldığında bile sığınacakları yer Türkiye Cumhuriyeti devletinin gölgesidir.
-Kobani'de Kürtlere yapılan zulmü protesto için Türkiye'deki Kürtlere zulüm yapmak hangi mantığa sığar?
- Biz bu devleti ve bu hukuk düzenini hiç bir şeye feda etmeyiz.
BU İKİ YÜZLÜLÜKTÜR
- Humus'ta binlerce Türkmen, Kürt, Arap katledilirken, Halep varil bombalarıyla vurulurken, Tel Abyad IŞİD'in eline düştüğü zaman oradaki Araplar, Kürtler katledirken susanların, şimdi vicdan çağrısında bulunması ikiyüzlülüktür.
- Dün Kobani'de yaşanan zulme nasıl karşı çıkmışsak, bu vandallara da aynı ölçüde karşı çıkacağız. Hem Türkiye'den müdahele etmesini istiyor. HDP çağrısıyla hareket edenler, hem de tezkereye hayır diyorlar. Hedef Gezi'de yapamadıklarını yapmaksa, milletimiz bunu çok iyi görüyor.
TEREDDÜT ETMEYİZ
-Kamu düzenini tesiste tereddüt göstermeyiz. Bütün vatandaşlarımızı sükunete ve devletin gücünden emin olarak olayları takip etmeye davet ediyorum.
- Hedef Gezi'de yapamadıklarını yapmaksa, milletimiz bunu çok iyi görüyor. Kamu düzeni her ne suretle olursa olsun sağlanacaktır, bütün güvenlik birimlerine talimat verilmiştir. Çözüm sürecini garanti edecek temel unsur kamu düzenidir. Kimse manipülasyona izin veremez.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm sürecini garanti edecek temel unsur kamu düzenidir. Kimse manipülasyona izin veremez. Hiç kimse çözüm sürecinin arkasına saklanarak her türlü kamu düzenini zaafa uğratmaya kalkmasın. Buna izin vermeyiz. Bayraklarımıza saldırılar, milletimizin her türlü değerine yönelik saldırılara her türlü mukabelede bulunuruz.
-Kimse bu şiddet olaylarından hesap sorulmayak sanmasın. Tek tek hesabı sorulacak.Anlık temaslarla her bir olay tespit edilecek, sorumlular mutlaka hukuk karşısına çıkarılacak.
BU ÇAĞRININ ALTINDA KALDILAR
-Siyasi partilere seslenmek istiyorum. Başta HDP olmak üzere. Siyasi partiyseniz kimliğinizi açık açık demokrasiden yana koyun. Siyasi parti kimliği altında milletimizin huzurunu bozmaya kalkarsanız bunu kimseye izah edemezsiniz. Bu çağrıyı yapanlar bu çağrının altında kaldıklarını şimdi kendileri de hissediyorlardır.
-Ana muhalefet partisine de seslenmek istiyorum. Kılıçdaroğlu net olarak tavrını ortaya koymaklıdır. Şiddetten yana mı huzurdan yana mı? Genel Başkan Yardımcısına sormalıdır. O tweeti neden attı?
GELİŞMELERİN VEBALİ BM VE GÜVENLİK KONSEYİ'NİN 5 ÜYESİNİNDİR
Bu olaylarda istismar edilenlerin büyük kısmı çocuklar. Bu vandalizmde çocukları istismar ediyorlar. Uluslararası toplumda, Kobani'de yaşananları çözme sorumluluğu Türkiye'deymiş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor. Bütün bu Suriye'deki gelişmelerin vebali BM ve Güvenlik Konseyi'nin 5 üyesinindir.
Uluslararası topluma çağrımız Suriye'de kalıcı bir istikrar için ortak adımların atılması çabasına girilmesidir. Medyamızdan şiddetin yaygınlaşmasını isteyenlere cevap vermeyecek şekilde sorumlu yayın yapmanızı rica ediyorum.