MAGAZİN GAZETE DERGİ TV | Türkiye'nin En Kolay Okunan Haber Magazin Sitesi

20 Nisan 2024 Cumartesi 00:59
Chrome Kullanıyorsanız:
1.Tarayıcınızın sağ üstündeki, şuna benzeyen düğmeye tıklayın:
2.Options veya Seçenekler yazan kısma tıklayın.
3.Home Page veya Ana sayfa yazan kısma sitemizin adresini yapıştırın ve kaydedin.

Firefox Kullanıyorsanız:
Sitemizin adresinin tamamını seçin ve tutup anasayfa düğmesine sürükleyin.

Anasayfa düğmesi genelde şöyle görünür:

17.07.2014

İşte böyle bir şey yazmak.

Türk edebiyatının kısa hikayelerinin öncüsü, Sait Faik Abasıyanık yazı yazma güdüsünün nasıl karşı konulmaz olduğunu nasıl da güzel ifade etmiş. ‘’Söz vermiştim kendime : Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da hırstan başka ne idi? Namuslu insanlar arasında sakin ölümü bekleyecektim. Hırs hiddet neme gerekti? Yapamadım ama. Koştum tütüncüye, kağıt kalem aldım, oturdum. Adanın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım’’

İşte böyle bir şey yazmak... 

Duyguları ifade etmek benim için böyle bir şey. Sizler bu satırlarımı okurken ne düşünüyor, ne hissediyorsunuz bilmiyorum ama benim için yazmanın tarifi yok. Çünkü yaşadıklarımın tarifi yok.
Her insanın eminim ömründe bir daha hissedemeyeceği kadar güzel yaşadığı bir hikayesi vardır.
Hayatına açacağı yeni sayfalara vesile hikayeler belki kim bilir.
Tıpkı benim gibi, benim hikayem gibi.


Bir adamı sevmekle başladı benim de hikayem. Hiç ummadığım anda tanıdım, ummadığım gün de sevdim onu .Bir sabah vaktiydi yanına vardım, kalbimin sesine düştüm yollara. Bana tarifi hep imkansızdı ama benim için imkansızı başarmak bir hayattı. Onu tanıdım. Benden kilometrelerce uzak bir adamdı. Ama adamdı. Hayat dedim adına.Onu sevmekle başladı benim hikayem, sesine yüklediğim binlerce anlam vardı. Bir milattı benim için. Bu dünya üzerinde bana alfabede ki bir harfi olduğundan daha da değerli kılan tek adamdı. Hala da öyle, öyle de kalacak sonsuza.Dik başlılıkla yoğrulmuş bir ruhu vardı. Gururluydu. İnatçıydı. Derin bir adamdı.Kalbimin onun için çarptığı her an gurur duydum ben kendimle.Bir adam ancak bu kadar güzel sevilebilirdi ve özlenebilirdi.Her ne kadar canım yansa da aramızda ki uzaklıklar hiç yormadı beni.Bana olduğu şehri dahi sevdiren adamdı o. Herkesten saklayıp koruduğum, binlerce olumsuz söze karşı arkasında zırh gibi durduğum sevdamdı. Kimse duymasın kimse bilmesin isterdim. Öyle bedenine kimliğine değildi ona sevdam. Ruhunun eşi benzeri yoktu. Onunla oturup sohbet ettiğimiz o ilk günü hiç unutamam. İstanbul manzarası olmasa da Ankara’nın o buram buram sevgi kokan atmosferinde oturduğumuz bir balıkçı da, masada gözüme bakarak kurduğu cümleler vardı, vardı olmasına da öyle heyecanlıydım ki anlattıklarından ziyade ona söylemek istediğim iki kelime uçuşuyordu aklımın derinliklerinde. Komik ama aynı masa da mesaj atarak söylemiştim hatta. 

Neyse bu hikaye uzun ve bu sevgiye kelimeler yetmez ben iyisi mi sonunu anlatayım sizlere. 

Ne oldu biliyor musunuz?
Bitti... 
Her güzel başlayan ama iyi bitmeyen şeyler gibi. Hiç ummadığım şekilde bitti. Sessiz bir veda oldu gidişi.
Gerçekten çok sessizdi. Günlerce yazdım inatla. Cevap gelmedikçe yazdım hırs yaptım, öfkelendim.
Cevapsız kalan her aramamda incindim.
O gitti ama ona sevgim bitmedi. 
O benim gülen yüzümdü. Gidince yüzüm düştü adeta, sahte gülüşlerle dolaşmaya başladım.
Yoruldum kendimden, o kadar ağır geldi ki bana bu sessizlik yaşayan ölü gibiydim adeta. Kaçmak istiyordum kendimden, onu kalbimden söküp atmak ama olmadı. Yapamadım. Yüreğime ilmek ilmek işlediğim bu sevdayı söküp atamadım. Günlerce ağladım. Hırs yaptım böyle bitemez dedim. Bitmemeli dedim. Bir adam ancak bu kadar sevilirdi dünya üzerinde. O gitti ya ben İstanbul’u dar ettim kendime. Uğraştım. Çabaladım ama olmadı ne yaptıysam olmadı. Kafasına gitmeyi koymuş bir insanı durduramazsınız ya bende durduramadım. İnsanız hepimiz, hatalar yapabiliriz elbette ve bende yaptım kabul ediyorum. Ama ne yaptıysam sevgim uğrunaydı.

O kadar çok sevmiştim ki hayatımdan gittiğini anladığım her günü şehrinde geçiriyordum. Kilometrelere aldırış etmeden gidiyorum kentine. Sustum sonra. Hiç konuşmamak üzere adına çıkacak tek cümle yoktu. Harfleri yuttum. Derken…
Bir gece vakti döküldü hıçkırıklarımla kağıdın üzerine ona sevdam, ona hasretim, kırgınlıklarım ve kızgınlıklarım.
İşte o an anladım ki  Yazmak; yaşamaktan gelir. Bir an bile durmadan başka hayatlarda yaşamak. Uyurken bile hayatların içine karışmak, cümlelerin başka ellerde dolaşması ve insanlara yeni ufuklar açması hatta. Ben bu yüzden hep yazdım. Birini sevmekle başladı işte benim yazma hikayemde.
İnsan sonsuza dek konuşamaz mutlaka yorulur, uyur ve zamanla konuştuklarının hepsi kaybolur. Yazmak ise, uyuyan bir insanın konuşmasıdır adeta. Sonsuza dek yazamayacak bile olsa yazdıklarıyla yaşamasıdır. Yaşadıklarını ölümsüzleştirerek anlatmasıdır. Her an başka ellerde, başka düşüncelerde belki de hayat bulmasıdır…

Bu yüzden ben çok kitap okurum. Bu yüzden önem veririm yazarların ne söylediğine. Belki tamamını anlatmaz, belki de yanlı, öznel bir bakış açısıdır ama olsun, yine de umut olur belki bir başka insanın yaşamına. Hadi şimdi sizde elinize alın kağıt kaleminizi yazın bakalım. Belki sizin hikayenizde umuttur başkalarının hayatlarına…

Sevgilerimle…

Görüş ve Düşünceleriniz?

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhattapları tarafından dava açılabilmektedir.

FACEBOOK

YORUMLAR

TOPLULUK

YORUMLAR (0)

Yorum yapabilmek için üye olmalı ve giriş yapmalısınız.

Üye Olun Giriş Yapın

Bu yazıya yorum yapan ilk siz olun!

Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans, en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.