Gezi Parkı olaylarının başlaması ile birlikte gerek sosyal medyada, gerekse meydanlarda görüşlerini açıklayan Okan Bayülgen, bu kez isim vermeden gençlere mektup yazdı.

Gezi Parkı olaylarının şiddetlenmeye başlamasının ardından sosyal medyadan sürekli olarak sükunet çağrısı yapan Bayülgen, mektubunda adını bilmediği gençlere seslendi. twitter’da paylaştığı mektubun ‘o gence’ ulaştırılması için yardım isteyen Bayülgen mektubunda şu düşüncelere yer verdi:

“SOKAKTA GÖRDÜĞÜM GENÇ BİR ADAMA MEKTUP YAZDIM ADINI BİLMİYORUM
ULAŞTIRIRSANIZ MUTLU OLACAĞIM. TEŞEKKÜRLER.

Ben Gezi Parkı’nda sana kitap okuyan adamım.
Ne azı ne de fazlası olmaya niyetim var.
Seksen öncesini yaşadım. 
O yıllarda savunduklarımı bugün de aynen savunuyorum.
Hep ve hep çok heyecanlıyım.
Geçen yıllar bazı adamlar için eğitici bazıları için ise kayıptır.
Ben her adamın kendini tamamlaması ve bundan sonra başkalarını düşünmeye başlaması gerektiğine inanıyorum.
Bunu samimiyetle yapabilen insanların olduğuna inanıyor ve görüyorum.
Bu mutluluğu yaşamak istemez misin?
Hayatta kendini diğerleri için en verimli olacağın yere ulaştırmak istemez misin?
Bireycilik ve bireyciliğe övgü, farklı çağlarda hatta on yıllar arasında
farklı tarif edilmiş,
farklı algılanmıştır. 
Seksenli yıllarda pompalanmaya başlanan,
sistemin işine yarayan bireyciliğin bugün bir başka 
anlama kavuştuğunu görüyorum.
Bugün bütün özgürlüğüyle vücudunu ve haklarını savunan genç birey 
bunu içinde yaşadığı toplumla paylaşarak, 
etkileşerek ve başkalarının haklarını da savunarak yapıyor.
Sen benim düşündüklerimi düşündüğüm yere çok hızla geldin.
Ve hızla ustalaşacaksın.
Şimdi sakin ol.
Yarın için kendini sakla!
Önce dikkatli ol. Büyük fotoğrafı gör! 
Kalabalıktan biri olmaktan daha değerli olduğunu bil.
Kalabalıktaki herkesin değerini bil.
Birlikte olmanın heyecanını yaşa ama;
Heyecanını sakın kin ve düşmanlıkla besleme!
Yaşa! 
Hatta bugün nefret ettiklerini yarın sevdiğini göreceğin günlere kadar!
Beraberce nasıl bir oyuna getirildiğinizi konuşacağınız güne kadar!
Emin ol uzun bir süre değildir bu!
Neye inandığını değil ne yaptığını düşün ve tartış!
Demokrasi mücadelesi ‘yalnızca’ sandıkla yapılmaz.
İktidar mücadelesi sandıkla yapılır.
Ben böyle olması gerektiğini düşünüyorum.
Sizlerden bugünkü uyanışını, sorumluluk duygusunu, özgürlük mücadelesini, kendini topluma adayışını sürdürecek insanlar çıkacağını biliyorum.
Bugün olduğundan daha samimi politikacılar çıkacağını biliyorum.
İşte bu nedenle hayatının değerini bil!
Kendini sakın.
O zaman istersen daha yaşlı ve daha da ‘kötü’ bir herif olarak yanında olacağım.
Ukalalık yaptığım için kusuruma bakma genç adam!
Ukalalık yaptığım için kusuruma bakma genç kadın!”