MHP lideri Devlet Bahçeli yerel seçim çalışmaları kapsamında Yozgat'ta. Bahçeli Yozgat'ın Yerköy ilçesinde esnaf ziyareti yaptıktan sonra vatandaşlara hitap etti.
Bahçeli’nin konuşmasından önemli satır başları:
Bir siyasi parti düşünün çok kısa sürede kuruluyor arkasından da tek başına iktidar oluyor. Bunu AKP'nin yöneticilerinin çok iyi düşünmesi değerlendirmesi gerekiyor. Fakat burada bir noktanın altını çizmek lazım. İyi anlamak lazım. AKP tek başına iktidar oldu ama sayın Recep Tayyip Erdoğan bey milletvekili seçilemediği için yakın arkadaşı olan partiyi beraber kurduğu Sayın Abdullah Gül'den başbakanlık görevini üstlenmesini istedi. O da 58. hükümeti kurmuş oldu. Ondan sonra 16 Mart 2003 tarihine kadar Recep Tayyip Erdoğan sadece genel başkan olarak kaldı. Ama bir gelişme oldu. İşte bu gelişmeyi hatırlamanız bilmeniz lazım ve AKP'nin yöneticileri bunu sizlere anlatması lazım. İşte AKP'nin 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra 116 gün bir karanlık noktası oldu. Bu tam 116 gündür. Bu 116 günde bir gelişme ortaya çıktı. Siirt'te 3 milletvekili var. Biri istifa ettirildi. Boşalan yere ara seçim yapılması için CHP ile birlikte işbirliğine girildi ve yasa değişikliği gerçekleştirmek suretiyle sayın Erdoğan'ın Siirt'ten milletvekili olmasını sağladılar. Ankara'ya geldikten sonra sayın Başbakan şimdiki Cumhurbaşkanı'nın görevinden ayrılması suretiyle 59. hükümet Erdoğan tarafından kuruldu.
Durup dururken seçimler bitmiş hemen arkasından bir ilden bir vekil istifa ettiriliyor. Boşalan istifanın yerine ara seçim yaptırılıyor ve bir şahıs milletvekili oluyor ve başbakan olarak hükümet kuruyor. Dünyanın neresinde bu görülür. Bu imkan kime nasıl verilir. Bunun karanlık noktaları nelerdir. Bunu bir türlü Recep Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal kimseye anlatamamaktadır.
İç ve dış odaklar benimle uğraşıyor diyorsun da milletvekili olmadan Türkiye'de iktidar olmanın yolunu bu iç ve dış odakların hangileri sağladı ki şikayet ettiklerin sana o zaman bir iktidar vermişlerdi bunu niye anlatmıyorsun.
11 yılda çok sorun çözülebilirdi. Hele hele tek başına iktidar isen. Her sorunu aşabilecek bir güçtür bu. Üçüncü dönemlerinde Erdoğan beyin 326 milletvekiline sahip oldu. Yüzde 51 destekle tek başına iktidarını devam ettirdi. Milletin yüksek bir desteği oldu. Yakın siyasi tarihimizde hiçbir partiye bu destek nasip olmamıştı. Meclis'te tek başına iktidar olmak için 276 vekile sahip olmak lazım. Şimdiki iktidar 326 vekile sahipti. Demek ki kuvvetler ayrılığında yasama gücü AKP'nin elinde.
Yürütme dediğimiz hükümet kurma imkanı oluşuyor bu güçle. Yasamanın yanında yürütme kuvvetler ayrılığının ikinci unsuru da AKP'nin elinde... Demek ki TBMM hükümet bir başka ifadeyle Yasama ve Yürütme Erdoğan'ın kontrolünde ve elindedir. Bu önemli bir siyasi güçtür. Bu gücü akıllı kullanmak lazımdır. Ülkenin geleceği için değerlendirmek lazımdır. Bir çok sorun bu güçle çözülebilirdi. Fakat ne olduysa Erdoğan'ın iktidar döneminde kökünden geldiği Milli Görüş gömleğini bir kenara çıkardı koydu. Onun yerine yeni bir gömlek giydirdiler. İşte bu gömleği giydikten sonra Erdoğan'dan bir kıvrılma ve kırılma ortaya çıktı. İçten içe güç ihtirasına büründü. Yasama bende yürütme bende basını ve medyayı da 4. kuvvet olan medyayı da ele geçirmemiz lazım dedi. Basını ve medyayı da eline aldı. Böylece bir güç alanı daha yarattı. Bu da yetmedi... İhtiraslar devreye girdi istekler devreye girdi artık Başbakan değil Başbenim demeye başlarsınız. AKP'li kardeşlerim sizleri incitmek için anlatmıyorum. Hala o parti diyorsanız deyin. Birlikte yürüyorsunuz yine devam edersiniz. Ama bunu farkedin. Bunun sonu ülkeyi felakete götürürse bu vebalin altında siz de kalacaksınız.
Erdoğan bir üçüncü kuvvetin olduğunu da biliyor. Bu kuvvet yargıdır. Yargı her ülkede bağımsız ve tarafsız olursa görevini yerine getirebilir. Yasama ve yürütmeyi denetler. Adaletsizliği giderecek bir milli kurum olur. Şimdi Erdoğan şu kanaatle hareket ediyor. Zaten yürüyüşünün değişmesi havalı konuşmaları herkesi hakir görmesi ananı al git, oyun senin olsun lafları kibir ve gurur işaretidir. Yargı da bende olması lazım diyor. 2010 yılında anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesinin yapısını değiştirdi kendisini garantiye alan bir kurum oluşturdu. Ondan sonra HSYK'yı kurdu. Bugün HSYK'da kendi yandaşları bulunmaktaydı. Adalet bakanı tarafından atanmışlardı. Her yerde savcı ve haklimlerin ataması adalet bakanlığının denetimindeydi. Bununla Silivri mahkemeleri Balyozlar yapıldı. Ama bir gün geldi HSYK'dan rahatsızlık duymaya başladı. HSYK ve yargıyı siyasallaştırma ve kontrol altına alma, kuşatma, tasfiye ile yargıyı AKP'leştirme noktasına kadar geldi. Zannediyorum bu zihniyetin şu an için içine düşmüş olduğu gidiş bu başlangıçtı.
Ben ne dersem ne olur, herşey benden sorulur, istediğimi kaldırırım, şunu yaparım bunu yaparım, eşbaşkanım ben demeye başladı Erdoğan... Bir bakıveriyorsunuz ikide bir Ortadoğu'dan bahsediyor. Herşeye karışıyor. Türkiye'de de bu güçten yararlanarak "diktatör" olma hevesiyle otoriter bir rejime gitmeye başladı.
Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.
Etiketler: mhp devlet bahçeli bahçeli yozgatBu habere yorum yapan ilk siz olun!
Türkiye'nin en kolay okunan haber sitesi olarak siz okuyucularımıza daima güvenilir ve objektif yayıncılık anlayışımızla hizmet vermekteyiz.
En güncel ekonomi haberleri, borsa durumu, finans,
en yeni spor, sanat ve tarafsız siyaset haberlerine günlük olarak ulaşabileceğiniz geniş bir platform. Sıkılmadan okuyabileceğiniz, renkli görselleri ile, detaylı ancak bir o kadarda kısa ve
öz yazılan içerikleriyle haber magazin Mgd Tv hizmetinizde.