NAZIM HİKMET RAN KİMDİR?
Nâzım Hikmet Ran, daha çok Nazım Hikmet olarak bilinen Türk şair, oyun yazarı, romancı, anı yazarıdır. Nazım Hikmet Ran "Romantik komünist" ve "romantik devrimci" olarak tanımlanır. Nâzım Hikmet Ran siyasi inançları yüzünden defalarca tutuklanmış ve yetişkin yaşamının büyük bölümünü hapiste ya da sürgünde geçirmiştir. Nâzım Hikmet Ran’ın şiirleri elliden fazla dile çevrilmiş ve eserleri birçok ödül almıştır.
Nâzım Hikmet Ran yasaklı olduğu yıllarda Orhan Selim, Ahmet Oğuz, Mümtaz Osman ve Ercüment Er adlarını da kullanmıştır. Nâzım Hikmet Ran’ın İt Ürür Kervan Yürür kitabı Orhan Selim imzasıyla çıkmıştır.
Nâzım Hikmet Ran Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin en önemli isimlerindendir. Nâzım Hikmet Ran Uluslararası bir üne ulaşmıştır ve dünyada 20. yüzyılın en gözde şairleri arasında gösterilmektedir.
Şiirleri yasaklanan ve yaşamı boyunca yazdıkları yüzünden 11 ayrı davadan yargılanan Nâzım Hikmet Ran, İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın süre yattı. Nâzım Hikmet Ran 1951 yılında Türk vatandaşlığından çıkarıldı; Nâzım Hikmet Ran’ın ölümünden 46 yıl sonra, 5 Ocak 2009 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu işlem iptal edildi. Mezarı Moskova'da bulunmaktadır.
NAZIM HİKMET RAN'IN YAŞAMI
Nâzım Hikmet Ran'ın İlk şiiri Feryad-ı Vatanı 3 Temmuz 1913'te yazdı. Nâzım Hikmet Ran aynı yıl Mekteb-i Sultani'nde ortaokula başladı. Bir aile toplantısında denizciler için yazdığı bir kahramanlık şiirini Bahriye Nazırı Cemal Paşa'ya okuyunca çocuğun Bahriye Mektebine gitmesine karar verildi.
Nâzım Hikmet Ran 25 Eylül 1915'te Heybeliada Bahriye Mektebine girdi, 1918'de 26 kişi içinden 8. olarak mezun oldu. Karne değerlendirmelerinde zeki, orta derecede çalışkan, elbisesine özen göstermeyen, sinirli ve ahlaki tavırları iyi bir öğrenci görülmektedir.
Nâzım Hikmet Ran mezun olduğunda dönemin okul gemisi Hamidiye Gemisine Güverte Stajyer Subayı olarak atandı. 17 Mayıs 1921'de aşırıya kaçan halleri bulunduğundan ordu ile ilişiği kesildi.
Nâzım Hikmet Ran, 1920'de arkadaşı Vâlâ Nureddin ile Milli Mücadele'ye katılmak üzere ailesinden habersiz Anadolu'ya geçti, Bolu'da öğretmenlik yaptı. Daha sonra Batum üzerinden Moskova'ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde siyasal bilimler ve iktisat okudu.
Nâzım Hikmet Ranın 1921'de gittiği Moskova’da devrimin ilk yıllarına tanık oldu ve komünizm ile tanıştı. 1924'te Moskova'da yayınlanan ilk şiir kitabı 28 Kanunisani sahnelendi.
Nâzım Hikmet Ran, O yıl Türkiye'ye dönerek Aydınlık Dergisinde çalışmaya başladı, ancak dergide yayınlanan şiir ve yazılarından dolayı on beş yıl hapsi istenince tekrar Sovyetler Birliği'ne gitti. Nâzım Hikmet Ran 1928’de Af Kanunundan yararlandı ve Türkiye'ye döndü. Bu defa Resimli Ay dergisinde çalışmaya başladı. 1938'de yirmi sekiz yıl hapis cezasına çarptırıldı.
12 sene süren tutukluluktan sonra askere alınacağı ve öldürüleceği endişesiyle 1950 yılında Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği'ne giden Nâzım Hikmet Ran, 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulunca Türk vatandaşlığından çıkarılmasının ardından, büyük dedesi Mustafa Celaleddin Paşa (Konstantin Borzecki)'nın memleketi olan Polonya'nın vatandaşlığına geçerek Borzecki soyadını aldı. 3 Haziran 1963 tarihinde ise, Nâzım Hikmet Ran geçirdiği bir kalp krizi neticesinde 61 yaşında hayata gözlerini yumdu.