İşte tüm merak edilenleriyle çok özel bir Burcu Kara röportajı... 

Okan Bayülgen’le yeni bir müzikal projeye başladınız. Teklif direkt kendisinden mi geldi? 

Geçen sene konuşmuştuk Okan’la, tiyatro yapmak istediğini söylemişti. Ben de hem tiyatro yapmak hem de onunla bir şey yapmak istiyordum. Bu sene yılbaşı gecesi beraberdik. Konuştuk, kafasındakileri anlattı bana. Ben de çok heyecanlandım ve o günden beri beraberiz. Artık sahne vakti geldi, çok heyecanlıyız. 

Nasıl bir iş olacak? Biraz içerik hakkında bilgi alabilir miyiz? 

Çok farklı bir çalışma bu, tiyatro oyunu değil tam olarak. Tiyatro sahnesinde değil, gece kulübünde oynayacağız bu oyunu; daha çok İngiltere ve birkaç Avrupa ülkesinde sahnelenen bir eğlence türü diyelim. İzleyici de oyunun içinde. Yemek yerken ya da içkisini içerken birden olayların ortasında kalacaklar... 

Bu proje için sizi tercih etme sebepleri ne olmuş? 

Bu format onların uzunca süredir akıllarında varmış. Bu zamana denk geldi. Benim ısrarcı oluşum ve onunla çalışma isteğim de beni işin içine sokmuş oldu. Okan da herhalde beni ekibin içinde görmek istedi, inandı bana. Biz kalabalık ve çok sıkı dost olan bir ekibiz, tabii bir tek ben yokum. Lafta değil, gerçekten özel hayatlarımızda da çok iyi dost olan ve gece-gündüz birbirlerinden haberdar olan, gönül bağı oluşan bir ekip olduk. Bu anlamda çok şanslıyım. Çok çalıştık, ben de çok çalıştım. Birçok şey de aynı zaman dilimine denk geldi. Hem zamanlama olarak hem de karakteri çıkarırken biraz yorulduğumu itiraf etmeliyim. Sağlığım çok bozuktu prova sürecinde. Ama her şeye değdiğini görmek çok güzel. Tadını çıkaracağımız noktadayız şu anda. 

Son yer aldığınız projeniz ‘Milat’ beklenen ilgiyi gördü mü sizce? 

Evet, gördü hem de beklenenden daha çok. İyi çekilen bir aksiyon dizisi ve her hafta merakla bekleyen bir izleyici kitlesi var. Ben de dizide o aksiyonu yönetiyorum. Gayet keyifliyim. İyi çekiliyor, hem teknik olarak hem konu olarak uzman insanlara danışılarak ilerleyen bir proje. 

‘DİZİ SEKTÖRÜNDE FUTBOLCU GİBİYİZ’ 

Sizin de içinde yer aldığınız diziler dahil birçok dizi yayından kaldırılıyor. Sizce bunun önüne geçmek için bir oyuncu gözüyle neler yapılması gerekiyor? 

Hiçbir şey yok bizim yapacağımız. Bize kadar, aylarca o işe kafa yorup hayal dünyasında yaratan bir senarist, o işe para yatıran bir yapımcı, onu kabul edip çeken bir yönetmen, işi satın alan da bir kanal var. Biz futbolcu gibiyiz dizi sektöründe. Transfer olup takımlar ve şirketler değiştirebilirsiniz ama her maçı kazanamazsınız. Her işi tutan ne bir yapımcı, ne bir yönetmen, ne de bir oyuncu olabilir, maya her zaman tutmaz. Tutmazsa başka bir hamur yaparız, bu kadar. 

‘YORGUN AMA MUTLUYUM’ 

Müzikal, dizi derken kendinize kalan vakitlerinizde neler yapıyorsunuz? 

Şu ara gerçekten kendime kalan vaktim yok. Görüyorsunuz bu röportajı bile sette yemek arasında yapıyorum. Sadece ailemi görmeye çalışıyorum vakit bulursam. Yorgun ama mutluyum.

Türkiye'nin en kolay okunan haber, magazin sitesi mgdtv.com'da en güncel haberleri bulabilirsiniz.